Yaftalamak yada yaftalamamak

[izmirlihoca]

http://www.haberx.com/Yazarlar/Hikmet-Genc/Kasim-2008/YAFTALAMAK-YA-DA-YAFTALAMAMAK-ISTE-BUTUN-MESELE-BU-.aspx
------------
--
19.11.2008 11:25
YAFTALAMAK YA DA YAFTALAMAMAK, İŞTE BÜTÜN MESELE BU !...

Geçen gün bir arkadaşım, sohbet sırasında yazılarımla ilgili şöyle bir değerlendirme bulundu ;

‘ Hikmet, böyle sürekli yaftalayıcı bir üslup kullanırsan yazıların klişeleşmeye başlar, dikkat et biraz !..’

Bunun üzerine ben de şöyle savundum kendimi ;

‘ Arkadaş, n’apalım.. Türkiye, sürekli aynı sarmalların içinde bocalayan, sorunları klişeleşmiş(!) bir ülke..

Kâh yaftalanıyoruz, kâh yaftalıyoruz..

Ayrıca yaftalama hususunda kökten-laiklerin eline su dökemeyiz !..( Kökten laikler ??!.. Tüh be, yine yaftaladık !..)

***

Zaman Gazetesi’nin şu meşhur reklam kampanyasının etkisiyle olsa gerek, bugünlerde ‘yaftalama’ meselesi oldukça sık tartışılıyor...

Ortamı yumuşatmak, gerginlikleri ve çatışmaları ortadan kaldırmak adına çok güzel bir girişim..

Karşı fikre tahammül edebilme, empati kurabilme adına da oldukça etkili bir kampanya...

"Yaftalamadan bir daha düşün..."

Bunları yazarken, birden Cumhuriyet’in, 2007 seçimleri öncesi başlattığı reklam kampanyası geldi aklıma.. Hatırlarsınız, simsiyah bir fon ve sadece genç
bir kızın yüzü. Korku filmini aratmayacak kadar ürkütücü, sinirleri yay gibi geren bir müzik eşiliğinde tok bir erkek sesiyle konuşuyor kızcağız.. Ve mesaj
veriliyor; “Tehlikenin farkında mısınız ?... Cumhuriyetinize sahip çıkın !...”

Aslında Cumhuriyet’in bu kampanyası için ’başarılı olmamıştır’ denemez. Neticede halk ’tehlikenin farkına vardı’ ve ’cumhuriyetçileri’ iktidara getirmedi
!...

( Yorum farkı işte !...)

Herneyse, Zaman(a)! geri dönelim ve kampanyaya kulak verelim;

"Yaftalamadan bir daha düşün..."

Düşündüm, hem de bir kere değil bin kere düşündüm !...

Şöyle bir geriye baktım ve gördüm ki, bayağı bir yaftalamışım...

Evet yaftalamışım..

Ama sorun bakalım, neden yaftalamışım !...

Üniversiteleri, fikirlerin özgürce tartışıldığı, çağdaş bilim ve teknolojilerdeki gelişmelere katkıda bulunan kurumlar haline getirme misyonunu bir kenara
bırakan ve tek derdi, başörtülü kızların kampüse girmelerini engellemek olan rektörleri yaftalamıştım ;

"Bunlardan üniversite rektörü olmaz... Olsa olsa ’mürteci dedektörü’ olur" demişim..

Yanlış mı ?...

Keza; ’Ordu göreve’ pankartı açanlara,

28 Şubat’ın, ülke için hayırlı olduğunu iddia edenlere,

1960 ihtilali aslında bir devrimdir diyenlere,

1982 Anayasası’na dokunulmasını istemeyenlere,

Darbe ortamı hazırlamakla suçlanan Ergenekoncuların gönüllü avukatlığına soyunanlara,

Askere, en önemli görevinin laikliği koruma ve kollama adına gerektiğinde darbe yapmak olduğunu hatırlatan ‘medya’ya,...

......

‘Darbeci’ demek, yaftalamak mıdır ?!..

Başörtülülerin üniversiteye girmesine şiddetle karşı çıkan, kamusal alanda yaşama hakkı tanımayan, lakin çarşaflıları görünce kucaklayıp, onlara rozet takan
birine, ‘takiyeci’ veya ‘ikiyüzlü’,.. ve hatta ‘yüzsüz’(!) desem yaftalamış olur muyum ?!

Ya da halkın yarısına ‘bidon kafalı’ diyen bir yazara ‘sifonu çekilmemiş kubur kafalı’ demek yaftalamaya girer mi ?!...

Sağını solunu şaşırmış, kendisinin taş gibi ‘statüko yandaşı’ olduğunu unutan bir medya grubu, bir ‘yan’dan diğer ‘yan’a, ‘yandaş medya’ diye sesleniyorsa,
hangi ‘yandaş medya’ yaftalanmış olur ?!!...

Hangisi ‘yandan yemiş medya’ olur ?!..

İlahiyatçı kimliği olup siyasi bir parti kuran, Kemalizm’i, ‘din’ ile harmanlayarak sunan, lakin ‘dini siyasete alet ediyorlar’ diye bas bas bağıran, fermuarının
arkasındaki küçük kafayı ‘Şahane’ kullanıp, ‘Allah ile aldatmayın’ diye öğüt veren, köşesinden, ‘fesat ve gıybet yaratığı, hurafe soytarısı..’ ifadelerini
kullanarak cevap veren ilahiyatçıya(!), kökten-kemalist, zampara reformist hoca demek, yaftalama kapsamına girer mi ?

***

Yok, yok böyle olmayacak !...

Evet, yaftalamadan, bir daha düşünmek,

Uzlaşı kültürünü yaygınlaştırmak şart…

Kökten laikleri, Kemalistleri, statükocuları, darbeseverleri yaftalamamak(!) lazım !!!...

Ne demişler; “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz..”

Kişiyi anlatan yaptıklarıdır, ne kadar yaftalasanız da nitelikler kaybolmaz ..

Ama ‘burası Türkiye’, diyorsanız, o da doğru !...

Zira bizde, ‘damgasız eşek olmaz !!!...’

.....
Hikmet Genç
http://www.haberx.com/Yazarlar/Hikmet-Genc/Kasim-2008/YAFTALAMAK-YA-DA-YAFTALAMAMAK-ISTE-BUTUN-MESELE-BU-.aspx