LÜTFEN FABRİKA AYARLARINIZI YENİLEYİN Ahmet BÖKEN/SAMANYOLUHABER

[kaplan]

Ve bir daha da bu ayarların bozulmasına izin vermeyin.

İçinde uyanan, bölgesinde güçlenen Türkiye her geçen gün daha fazla dikkatleri üzerine çekiyor.

Yıllardır hâkim güçler tarafından “serbest faaliyet alanı” olarak görülen Türkiye’nin güçlenmesi, emperyalist çevreler tarafından daha zor kontrol edilebilmesi anlamına geliyor.

Güçlü bir Türkiye’nin etkinlik alanının sadece Anadolu coğrafyasıyla sınırlı kalmayacağını bilen asırlık sömürücüler, içte ve dışta art arda operasyonlar yaparak gelişimin önünü kesmeye çalışıyorlar.

Bunu yaparken de en çok “bizden” bildiğimiz ama adları hariç her şeyleri kendilerinden olan elemanlarını kullanıyorlar.

Hem de belki de Osmanlı’nın yıkılış günlerinden beri görülmemiş bir etkinlikte, pervasızlıkta.

Bu bağlantılar ve aidiyetler bilinmeden yaşanan olayları okumak tamamen imkânsız.

Ama belli başlı hususlar bilindiğinde, bin bilinmeyenli bu denklem, bir anda toplama - çıkarma basitliğine bürünüyor.

***

İşte bugünden itibaren görülmeye başlanan Ergenekon Davası bu açıdan tarihi bir önem taşıyor.

Bu dava, kurulumu birkaç asır öncesine dayanan ve bu ülkeyle kedinin fareyle oynadığı misal oynayan dış güçlerin yerli bağlantılarını deşifre edeceğe benziyor.

Çünkü Savcı Öz’ün iddianamesi ağır suçlamalarla dolu bir hukuk metni olduğu kadar -özellikle ek klasörleriyle birlikte okunduğunda- bu millete kurulan kanlı tuzakları ve faillerini deşifre eden bir rehber olma özelliği de taşıyor.

Bu yüzden artık bu milletin dostunu, düşmanını tanımak için kerameti kendinden menkul derin uzmanlara, kime hizmet ettiği belli olmayan stratejistlere filan ihtiyacı yok.

İhanetin büyüklüğünü ve hainlerin maskesiz yüzünü görmek isteyenler, Ergenekon Davasın, uzun yıllar sürse bile, olabildiğince yakından takip etsinler.

Ve bu davada ortaya çıkan/çıkacak gerçekleri ölçü kabul edip, zihinlerinin fabrika ayarlarını sil baştan değiştirsinler.

Bir daha da bu ayarların bozulmasına izin vermesinler.

Aynı acıların yaşanmaması için.

Yepyeni bir dünya için.



20.Ekim.2008